Ceres’te ‘Buz Volkan’ Keşfedildi

Güneş sistemindeki en iyi cryovolcano (buz volkan) örneği Ahuna Mons, Ceres cüce gezegeni üzerinde keşfedildi. Bu volkanlar terminolojik tanım itibari ile lav (eriyik taş -magma) yerine buharlaşabilir maddeleri fışkırtmaları ile (su, metan, amonyak gibi) bilinirler.

Plüton ve Titan üzerinde de buz volkanların bulunuyor olması ihtimali de kabul edilirken, Ceres’in üzerindeki 4 kilometre uzunluğundaki bu dağ; asteroid kuşağındaki en büyük gök cismi olan Ceres’in üzerinde ve bilinen gerçek bir ‘buz volkanı’ olarak ifade ediliyor. Keşfi gerçekleştiren NASA’nın Dawn uzay aracı ile gerçekleştirdiği görevde çalışan araştırmacılar Science‘da yayımladıkları makalede, son 200 milyon yıllık jeolojik tarih içinde gerçekleşmiş bir patlamanın odak noktaları olduğunu belirtti. Bunun sebebi ise yakınlardaki diğer yüzeylerde benzer sebeplerden oluşmuş bir krater bulunmuyor olması.

Araştırmacılar, su fışkırtan bu buz volkanından çıkan tuzlu suyun doğası gereği donma noktasının normal suya göre daha düşük olduğunu ve nispeten daha sıcak olan yer altında suyun sıvı halini koruduğunu ve tuzlu suyun cryomagma halinde fışkırdığını öne sürüyorlar. Araştırmada aynı zamanda cüce gezegenin diğer tarafında bulunan 280 kilometre genişliğindeki Kerwan adlı ‘çarpma havuzu’ alanının, Ceres boyunca şok dalgaları oluşturup ilettiğine ve karşısında bahsi geçen buz volkanının tetiklenip patlamasına yol açmış olabileceği belirtiliyor.

Toplamda 6 makale olarak yayımlanan bulgular ve araştırma detayları içerisinde Ceres’teki donuk haldeki suyun varlığına da değiniliyor ki; bu da daha önce Dawn görevi araştırmacıları ve bilimcileri tarafından belirtilmişti.

Dawn uzay aracı Ceres’in etrafında 2015 yılında dolanmaya başladı. Ondan önce asteroid kuşağının ikinci en büyük gök cismi olan Vesta üzerindeki keşif görevini tamamlayan Dawn uzay aracı Ceres’te önemli keşiflere imza atıyor. Bu keşiflerden bir diğeri de yayımlanan makalelerden birinde de belirtilen, cüce gezegen üzerindeki çok yaygın durumdaki kil minerallerinin varlığı idi. Kilin de su gerektiriyor olması Ceres’te sıvı halde su bulunduğuna dair ek bir kanıt niteliği taşıyor.

Bir diğer makalede Ceres’in birçok küçük krater ile kaplanmış bir yüzeyi olmasına karşın, büyük çarpma havuzlarından sayıca mahrum olmasına dikkat çekildi. Araştırmacılara göre bu durum da Ceres’in üst tabakasının taş ve buzdan bir karışım olduğuna işaret ediyor. Bu şekilde bir yüzey küçük kraterlerin oluşmasına engel olmayacaktır. Bununla birlikte Ceres özelinde yüzeyin hemen altındaki buzdan manto, büyük çarpma havuzlarının zamanla tekrar esneyip yüzeyde kalıcı devasa çukurlar oluşmasına engel olacağı öne sürülüyor. Bu veriler bize neden küçük kraterler çokça bulunurken, dev etki (çarpma) havuzlarının sayıca az bulunduğu konusunda bir fikir verse de, araştırmacılara göre bu durum, koşulun tek ve kesin açıklaması olmak zorunda değil.

Dawn uzay aracının son görevi olan Ceres etrafında dolanma ve keşif yapma ödevi, Ceres’ten gelecek verilerin daha da büyük bir önem kazanmasına neden oluyor. Bu cüce hakkında yakın gelecekte elimizde daha fazla veri, görüntü ve analiz olacak ve araştırmacılara göre yeryüzü ve jeolojisine dair daha kesin sonuçlar elde edebileceğiz.

Kaynak: