Herodot Kimdir?

M.Ö. 484 yılında Halikarnassos’ta yani günümüzde Bodrum olarak bildiğimiz ilçede doğdu. Çiftçi bir aileden geldiği bilinen Herodot, gençliğini ailesine yardım ederek çiftçi olarak geçirdi. Erken yaşlarda siyasetle ilgilendiği de bilinen bilgiler arasındadır. Tirana karşı yapılan siyasi eylemlere karıştığı gerekçesiyle memleketinden sürgün edilmiş ve günümüze ulaşan en önemli eseri Herodot Tarihi bu sayede kaleme alınmıştır. Bu konulara ilerleyen kısımlarda ayrıntılı değineceğim.

Çiftçilikle uğraşan Herodot, net olmayan bazı bilgilere göre yeni bazı bitkiler keşfetmiştir. Hatta bunların üzerine gastronomik eser verdiği de sanılır.

Günümüz bazı tarihçiler tarafından yazdığı eserlerin aşırı hayalperestlik içermesi sebebiyle bilimsel kaynaklar sayılmayacağı yönünde olsa da Tarih Bilimi’nin babası sayılmaktadır. Eserlerinde gerçeklikten uzak bilgilere ya da hikayelere vermesinin sebepleri arasında yaşadığı dönem gösterilebilir. Çünkü yazılı kaynakların azlığı nedeniyle söylentiler üzerine bilgi edinmek zorunda kaldığı su götürmez bir gerçektir.

Hayatı

Herodot, Antik Yunan tarihçi ve yazardır. ‘’Tarihin Babası’’ lakabını veren kişi ise Roma bilgini Marcus T. Cicero’dur. Cicero ile aynı dönemde yaşayan ve aynı zamanda günümüz tarihçileri de Herodot için ‘’Yalanların Babası’’ da demektedir. Sebebini yüzeysel olarak yukarıda belirtmiştim fakat burada biraz daha ayrıntıya inmek lazım. Yazdığı eserlerde objektiflikten uzak ve hayal ürünleriyle dolu olduğu iddia edilmektedir. Pers-Yunan Savaşları’nı (300 Spartalı filminin konusu olan savaş da bu savaşlardan biridir. İlerleyen zamanlarda bu savaşı da kurgudan arındırıp gerçekleriyle araştırıp paylaşacağım. ) konu alan Herodot, Yunan tarafını tutan ve savaşa öznel yaklaşan biri olarak görülmüş. Keza sürgün edildikten sonra gezdiği yerlere dair yazdığı notların abartılı olduğu ve o dönem ki imkanlarla bu kadar yol kat etmesi, gerçekliği yansıtmadığı söylenmiştir. Bu tip iddialar mantıklı gelse de tamamıyla doğru olduğunu söylemek yanlış olur. Zira tüm bu iddialara karşı onu savunan kişilerin de geçerli iddiaları vardır. Savunulmasının gerekçelerinden bazıları Herodot’un objektif olduğu ve bunu eserlerinde göstermesidir. Örneğin Yunanların alfabesini Fenike Alfabesi’nden alındığını ve bununla birlikte Fenikelilerden çok fazla bilgi aktarıldığını söyler. Veyahut Mısırlıların Yunanlılara çok faydalı bilgiler verdiğini de eserlerinde açıkça dile getirmiştir.

Karıştığı siyasi olaylar yüzünden sürgün edilen Herodot, hayatını dünyanın birçok yerini gezerek ve gezdiği yerleri inceleyerek geçirmiştir. Atina’dan Mısır, Kuzey Afrika ülkeleri, Filistin, Güney Rusya’ya gittiği bilinir. Hayatının son günlerini ise İtalya’daki bir şehir devletinde geçirerek ünlü eserini yazdığı bilinen bilgilerdendir.

İlk durağı olan Atina’da kendi memleketinden çok daha fazla ilgi görmüştür. Burada yazdığı ve anlattığı hikayeler halk yanı sıra aristokratlar tarafından da çok beğenilmiş. Ünü yayılan Herodot’un ismi devlet idarecileri tarafından da duyulunca kendisine maaş bağlanmış ve olimpiyatlarda hikayeleri okunmuştur. Elbette ki Herodot hayatını burada bitirmek niyetinde olmadığı için Yunan adalarını araştırarak seyahatlerine başlamıştır.

Eserleri Hakkında

Persler hakkındaki ilk net bilgileri Herodot sayesinde Pers-Yunan Savaşları’ndan öğreniyoruz. Çünkü en önemli eseri olan Herodot Tarihi isimli eserinde gezdiği yerlerin inceleme sonuçlarına yer verse de asıl konu Pers-Yunan Savaşları’dır. Bu savaşlardan ilki daha o dünyaya gelmeden olmuştu. İkincisi ise henüz çocukken olmuştu. Geçmişinde yaşanan bu olayları araştırıp inceledikten sonra kanıtlara oturtarak esere dönüştürmüş olması onu Tarihin Babası yapmaktadır.

Herodot, tarih yazmadaki ilk amacını kitabının ilk paragrafında şöyle belirtmiştir: Bu, Halikarnososlu Herodotos’un kamuya sunduğu araştırma­dır. İnsanoğlunun yaptıkları zamanla unutulmasın ve gerek Yunanlıların gerekse barbarların meydana getirdikleri harikulade işler bir gün adsız kalmasın; bir de bunlar birbirleriyle neden dövüşürlerdi diye merakta kalınmasın (Herodotos 2007, I, 5).

Eseri, sadece tarih bilimine değil, daha birçok bilime katkı sağladı. Çünkü seyahat ettiği ülkeleri gezerken coğrafyalarını, iklimlerini, şehirleşme planlarını, siyasi yapılarını, giyim-kuşamlarını, ordu şekillerini, çeşitli konulardaki efsanelerini konu edindi. Yani efsaneler, coğrafya, antropoloji, siyaset bilimi, tarih gibi günümüz bilimlerine bolca malzeme vermiştir.

Yukarıda da belirttiğim üzere Herodot’un yaşadığı dönemde bir bilgiyi teyit etmek veya doğruluğu/yanlışlığını kanıtlamak epey zordu. İmkanlar bunun için elverişli olmaması yanı sıra çok yetersizdi.  Herodot, eserlerinde bu durumdan bahsederken bir bilginin teyidi için Nil Nehri boyunca kilometrelerce yol kat ederek orada inceleme yaptığı ve buna benzer birçok örnek verdiği görülür.

Son olarak böylesi bir dönemde edinilen bilgileri Herodot’un nasıl teyit ettiğine değinelim:

  • Opsis: Görgü tanıklarının sözleri
  • Akoe: Söylentiler
  • Ta Legomeneaa: Gelenekler
  • Gnome: Akıl

 

Sonuç ve Değerlendirme

Uzunca belirttiğim üzere tarih bilimi Herodot ile başlar. Bu bilimin öncüsü kabul edilmekle beraber ilk eserleri de vermiştir. Bilgilerin bazı kısımlarını doğruluğunu/yanlışlığını kanıtlamak pek mümkün değildir. Yalancıların Babası diyenler de haklı olabilir Tarihin Babası diyenler de… Bu pek de önemli değildir. Çünkü gerçeklerin ve yalanların iç içe geçtiği kabul edilse bile hem gerçekleri hem de hayal ürünlerini kapsıyor olması onu ilk kılmaktadır. Çünkü günümüzde bu bilgiyi değiştirebilecek bir kalıntıya veya bilgiye henüz ulaşılamadı. Bu sebeple Tarihin Babası demek şu an için en mantıklı hareket olur sanırım.

Kaynak: https://kisakalem.blogspot.com/

Hasan Yeşilmen
1993 Mardin doğumluyum. Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi'nde Kamu Yönetimi Bölümünü okudum. Üniversite hayatımı oldukça aktif bir şekilde geçirdim. Çeşitli etkinliklere katılıp öncü olmanın yanı sıra birçok da etkinlik düzenledim. Okul hayatımın sona ermesiyle birlikte iş hayatına atılmış oldum. Özel sektöre Satış ve Pazarlama Departmanı'nda çalıştım. Birgün kendi kitabımı yazmak hayaliyle her zaman okumayı, araştırmayı ve yazmayı kendime ödev bilmekle beraber hobi olarak da yapmaya devam etmekteyim.