Kadir Gecesi’nin tarihi Müslümanların gündeminde yer almaya devam ediyor. Kuran-ı Kerim’in Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (SAV) indiği gece olarak bilinen Kadir Gecesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayının 26. gecesinde idrak edilecek. Ramazanın 27. gecesine denk gelen ve Kur’an-ı Kerim’de “Bin aydan daha hayırlı” olduğu bildirilen Kadir Gecesi yarın idrak edilecek. Ramazan ayının içinde yer aldığı Kadir Gecesi, ibadetler, dualar ve namazlar ile idrak edilecek. Mübarek gece yaklaşırken, gözler de Kadir Gecesi’nin tarihine çevrildi.
2021 KADİR GECESİ TARİHİ
İslam’da, Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı Kadir Gecesi, “Sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği kutlu gece” olarak kabul ediliyor. Ayrıca Kur’an-ı Kerim’de adı geçen tek gece olarak yer alıyor.
Kur’an-ı Kerim’de Kadir Suresi’nde bu gece şöyle anlatılıyor:
“Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen ne bileceksin. Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.”
Kovid-19 tedbirleri kapsamında camilerdeki toplu ibadet ve faaliyetlerin kısıtlanması nedeniyle Kadir Gecesi, evlerde ibadet ve duayla idrak edilecek.
KADİR GECESİ NE ZAMAN İDRAK EDİLECEK?
Kadir Gecesi tarihi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından duyuruldu. Kadir Gecesi ne zaman ve hangi gün idrak edilecek sorusu pek çok Müslüman tarafından araştırılıyor. Dualar ve ibadetlerle eda edilecek olan Kadir Gecesi, manevi duyguların bolca yaşandığı gece olacak. Kuran-ı Kerim’in Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (SAV) indiği gece olarak bilinen Kadir Gecesi, her yıl olduğu gibi bu yıl da Ramazan ayının 26. gecesinde idrak edilecek (8 Mayıs Cumartesi). Kadir Gecesi ibadetleri ile Yaradan’a eller açılacak ve dualar, dilekler vuku bulacak.
KADİR GECESİ NEDİR?
Kadir gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir (el-Muvatta?, “İ?tikâf”, 6). Kadr sûresinde bildirildiğine göre bu gecede Allah’ın izniyle melekler ve Cebrâil yeryüzüne iner ve gece boyunca yer yüzüne barış ve esenlik hâkim olur.
Kadir gecesinin kesin olarak belirlenmemesinin hikmeti üzerinde duran âlimler, bu durumun gecenin feyzinden istifade etmek için daha uygun olduğunu söylemişlerdir. Zira Kadir gecesinin bildirilmesi halinde müslümanlar sadece o geceyi ihya etmekle yetinebilirlerdi. Halbuki kısmî belirsizlik sayesinde müminlerin Kadir gecesi ümidiyle bütün ramazan gecelerini ibadet şuuru içerisinde geçirmeleri söz konusudur. Ayrıca Kadir gecesinin bildirilmemesi yoluyla müslümanların bilerek ona saygısızlık göstermeleri veya tâzimde aşırıya kaçmaları önlenmiş olur (Zemahşerî, IV, 273; Fahreddin er-Râzî, XXXII, 28-29).
KADİR GECESİ’NİN ÖNEMİ
Kur’an-ı Kerim’i bu mübarek gecede indirdiğini bizlere bildiren Rabbimiz, bu gecenin değerini ve önemini adını bu geceden alan Kadir suresi ile anlatmıştır. Peygamber Efendimiz (s.a.s) de bu gecenin kıymetini “Kim Kadir Gecesini, faziletine inanarak ve mükâfatını da Cenâb-ı Allah’tan umarak ihya ederse, o kimsenin geçmiş günahları bağışlanır” (Buhârî, Kadir 1) şeklinde ifade etmiştir.
Allah (c.c.) Kadir Suresinde “Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir. ” buyurarak Kur’an-ı Kerim’in bizleri bu gecede şereflendirdiğini ve bu gecenin Kur’an’ın nuruyla bin aydan daha hayırlı olduğunu söylemektedir.
“Müslümanlar bu gece, bir kez daha Kur’an’ın önemini düşünüp kavramalı”
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ejder Okumuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kadir Gecesi’nin İslam ve Müslümanlar için çok önemli olduğunu söyledi.
Kur’an-ı Kerim’de Kadir Gecesi’nin “Bin aydan daha hayırlı” şeklinde tanımlandığını anımsatan Okumuş, şöyle devam etti:
“Kadir Gecesi’nde melekler ve Cebrail’in Allah’ın izniyle her iş için inecekleri ve tan yerinin ağarmasına kadar o gecenin esenlik, barış ve selamet içinde kalacağı belirtilir. Demek ki bu gece oldukça önemlidir. Kadir Gecesi’nin önemi, Kur’an-ı Kerim’in ramazanda, o gecede nazil olmaya başlamasıyla ilgilidir. Kadir Gecesi’nin önemi, insanlığın ve bahusus Müslümanların insanlık için hidayet kitabı olan Kur’an ile tanışmaları ve muhatap olmaya başlamalarından gelmektedir.”
Kadir Gecesi’nin Müslümanlar için büyük fırsat olduğunu belirten Okumuş, “Bu gece, Allah’a yakarmak, kendini muhasebeye çekmek, Kur’an ile yeniden tanışmak ve muhatap olmak suretiyle değerlendirilmelidir. Müslümanlar bu gece, bir kez daha Kur’an’ın önemini düşünüp kavramalı ve onu okuyup anlamaya çalışmanın kurtuluşu için gerekli olduğunu idrak etmelidir.” ifadelerini kullandı.
KADİR GECESİ ANLAMI NEDİR?
Kadir kelimesi sözlükte, “güç, şeref, hüküm, kıymet” anlamlarına gelmektedir. Kadir Gecesi terkibi ise dinî literatürde “Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gece” manasında kullanılmaktadır.
Zaman ve mekânlar, kendilerinde vuku bulan önemli hadiselerle değer kazanırlar. Kadir Gecesi’nin kıymeti ise Kur’an’dan gelmektedir. Çünkü Yüce Allah’ın insanlara son hitabı ve evrensel mesajı olan Kur’an bu gecede indirilmeye başlanmıştır. Bu gece; kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü, taştan, tahtadan ve helvadan yapılmış putların ilah kabul edildiği, zulümatın kol gezdiği ve cahiliye karanlığının çöktüğü diyarların İslam nuruyla tanışmaya, Kur’an’la aydınlanmaya ve Hz. Muhammed’in (s.a.s.) risaletiyle şereflenmeye başladığı gecedir.
Kadir Gecesi nasıl ihya edilmelidir?
Müminler için en güzel örnek olan Hz. Peygamber (s.a.s.), ramazan ayını, özellikle de Kadir Gecesi’ni de içinde barındıran son on gününü en üst düzeyde ihya çabası içerisindeydi. Bu bağlamda Hz. Aişe (r.a.), “Hz. Peygamber (s.a.s.), ramazanın son on gününde, başka hiçbir zaman yapmadığı kadar (taat ve ibadet konusunda) gayret ederdi.” (İbn Mace, Sıyam, 57.) buyurmaktadır. Aynı şekilde Hz. Peygamber’in (s.a.s.), ramazan ayının son on gününe girildiğinde dünyevî işlerden uzaklaşıp itikâfa çekildiği, geceleri daha çok ibadet ve tefekkürle geçirdiği ve ailesini de bu konuda teşvik ettiği belirtilmektedir. (bkz. Buhârî, “Fazlu leyleti’l-Kadr”, 5; “İ‘tikâf”, 1; Müslim, “İ‘tikâf”, 1-5; Tirmizî, “Savm”, 73.) Dolayısıyla Hz. Peygamber’in (s.a.s.) özellikle itikâf için ramazanın son on gününü tercih etmesi hem Kadir Gecesi’ni yakalamak hem de ramazanın feyzinden azami ölçüde istifade etmek içindir. Öte yandan bir Müslümanın, bu mübarek gecenin kıymetini bildiği gibi onun faziletini aile fertlerine de öğretmesi ve onları bu geceyi ihyaya teşvik etmesi nebevî ahlaka uygun tavırdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), bu gecenin nasıl geçirilmesi gerektiği konusunda yüce bir örneklik ortaya koyduğu gibi ümmetini de bu gecenin kadrini bilmeye ve onu ihya etmeye davet etmiştir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır: “Kim Kadir Gecesi’ni, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibadet ve taatle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Leyletü’l-Kadr, 1.) Bir başka rivayette ise Hz. Aişe’nin (r.a.) Hz. Peygamber’e (s.a.s.) bu gece nasıl dua etmesi gerektiğini sorması üzerine Rasulüllah’ın (s.a.s.), “Allahümme inneke afuvvun tuhıbbü’l-afve fa‘fu annî’ (Allah’ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet!)” (Tirmizî, Deavât, 85.) şeklinde dua etmesini tavsiye ettiği görülmektedir.
Yüce Allah, kullarına sayısız fırsatlar sunmaktadır. Dünya ve ahiret saadeti için bu fırsatların en iyi şekilde değerlendirilmesi gerekir. Kandil geceleri olarak bildiğimiz zaman dilimlerinin hiç şüphesiz en kıymetlisi ve en önemlisi olan Kadir Gecesi de bizler için bulunmaz bir fırsattır.
Kaynaklarımızda bu geceye has bir ibadet şekli yer almamakla birlikte, Kadir Gecesi’ni ihya edebilmek adına: (varsa) kaza namazı kılmak; yoksa nafile namaz kılmak; tespih, tehlil ve zikirde bulunmak; işlenen günahlardan ötürü gözyaşları içinde ve pişmanlık duyarak Yüce Allah’a içten/samimi tövbede bulunmak; bu geceye verilen kıymetin kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’i ruhumuza nakşederek çokça okumak; dua etmek; fakirleri, yetimleri, yaşlıları ve çocukları sevindirmek; verdiği nimetlerden dolayı Yüce Allah’a şükretmek; nefis muhasebesi yapmak ve mümkünse itikâfa girmek bu geceyi ihya etmenin en iyi yolları arasında sayılabilir.
Bir yorum yazın