1942 yılının 13 Nisan’ında dünyaya gelen Ataol Behramoğlu, babasının askerlik görevi sebebiyle ailesinin Çatalca’da bulunmasından ötürü Çatalca’da doğmuştur. Aile kökeni Azerbaycanlı olduğundan dolayı Behramoğlu’nun ilk soyadı “Gürus”tur, daha sonra ailenin ortak kararıyla soyadlarını değiştirmişler ve şuan kullandıkları “Behramoğlu” soyadına geçiş yapmışlardır. Hatta Ataol Behramoğlu, şiir camiasına ilk giriş yaptığı yıllarda şiirlerinde isim olarak “Ataol Gürus“u kullanmıştır. Toplam 5 kişiden oluşan Behramoğlu ailesinde baba Haydar Behramoğlu yüksek ziraat mühendisliği mesleğiyle uğraşmış, kardeşi Mustafa Nihat Behramoğlu ( kendisi “Nihat Behram” ismiyle de tanınmaktadır) gazetecilik ve şairlik mesleğiyle uğraşmış, diğer bir kardeşi olan Namık Kemal Behramoğlu avukatlık mesleğiyle uğraşmış ve anneleri İsmet Behramoğlu ev hanımlığı yapmıştır. 3. sınıfa kadar Kars’ta eğitim alan Ataol Behramoğlu, 4. sınıftan itibaren üniversite eğitimine kadar eğitimini Çankırı’da tamamlamıştır çünkü bu süreçler içerisinde babası o bölgede ziraat müdürü olarak görev yapmıştır. Lise eğitimi aldığı dönemlerde ilk kez, uzun süredir ilgilendiği şiirlerini bir platformda yayınlatma imkanı bulan Ataol Behramoğlu; Çağrı, Yeni Çankırı ve Yeşil Ilgaz gibi gibi dergilerde ve gazetelerde yayınlanan şiirlerinde “Ataol Gürus” ismini kullanmıştır. Daha sonra 1960 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazanan Ataol Behramoğlu, 6 yıl içerisinde eğitimini tamamlamıştır.
Üniversite eğitimini aldığı dönemlerde Türkiye İşçi Partisi bünyesine katılmış ve partinin yaptığı çalışmalara destek olmuştur. Aynı dönemlerde şiir çalışmalarına da devam eden Ataol Behramoğlu; Ataç, Dost ve Evrim gibi dergilerde yine şiirlerini yayınlatma fırsatı yakalamıştır. Daha sonra aynı dönemlerde yazdığı başka şiirlerini bir kitap haline getirmeye karar veren Behramoğlu, 1965 yılında ilk şiir kitabı olan “Bir Ermeni General’i çıkarmıştır. İlerleyen dönemlerde Şiir Sanatı, Halkın Dostları, Papirus, Yeni Dergi ve Yeni Gerçek gibi yayınlarda şiirleri yayımlanmaya başlayan Ataol Behramoğlu, Halkın Dostları dergisinde İsmet Özel’le yakın dostluk kurarak kendisiyle çalışmaya başlamış ancak dergi 12 Mart dönemi de kapatılmıştır. Bu durumun ardından 1970’li yıllara kadar İsmet Özel’le çalışmaya devam eden Behramoğlu, dönem şartlarında yazdığı şiirlerinde etkin bir edebiyat anlayışını benimsemiş, toplumcu şairlerden biri olmuştur. “Bir Gün Mutlaka” adıyla yayımlanan kitabında yine 60’lı yılların toplumcu çevresinden sıklıkla bahsetmiş, tarz olarak iyice gerçekçi temalara yönelmiştir. 1970’li yılların ilk dönemlerinde siyasi sebeplerden dolayı yurtdışına çıkan Ataol Behramoğlu, Paris ve Londra’da yaşamış; bu dönemlerde Pablo Neruda ve Louis Aragon ile tanışarak samimi dostluklar kuran sanatçı bu dönemlerde Louis Aragon’un yönettiği “Les Lettres Françaises” adlı tiyatro oyununda kendi eseri olan Bir Gün Mutlaka’dan bir bölüm alıntılanmasına izin vermiştir.
Daha sonra Paris’teki Theatre de Liberte tiyatro salonunun ilk oyunu olan “Geleceğe Masallar” oyunu için bir kaç bölüm oyun yazmıştır. 1972’de Moskova’ya giden Ataol Behramoğlu, 1974 yılına kadar Moskova Devlet Üniversitesi’nde Rus edebiyatı üzerine stajyerlik yapmıştır. Yurtdışında kaldığı süreç boyunca yazdığı eserlerinden oluşan üçüncü şiir kitabı olan “Yolculuk, Özlem, Cesaret ve Kavga Şiirleri” adlı şiir kitabını Türkiye’de yayınlamıştır. O dönemler çıkan af yasasından faydalanarak Türkiye’ye dönen şair, mesleğiyle ilintili olarak İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda dramaturgluk yapmaya başlamıştır. Bir sonraki yıl kardeşi Nihat Behramoğlu ile “Militan” isimli edebiyat ve kültür dergisini çıkartıp büyük ilgi görmüşlerdir. Devem eden yıllarda her yıl bir eser çıkartmış; bu eserlere “Mustafa Suphi Destanı”, “Ne Yağmur Ne Şiirler”, “Dörtlükler” ve “Kuşatmada” isimlerini vermiştir. 1979’da Rus asıllı Ludmila Denisenko isimli eşinden “Barış” ismini verdiği kızı dünyaya gelen Ataol Behramoğlu, yine aynı yıl Türkiye Yazarlar Sendikası’na genel sekreter olarak seçilerek iki gururu bir arada yaşamıştır.
1980 yılında darbeden sonra dramaturgluk görevini bırakmak zorunda kalan Ataol Behramoğlu’nun başına bir başka üzücü olay daha gelmiştir. Yazdığı “Ne Yağmur… Ne Şiirler…” adlı kitabı mahkeme kararıyla toplatılıp imha edilmiş, 1 hafta süreçle de Behramoğlu göz hapsinde tutulmuştur. Bu süreçten sonra çalışmalarına tam gaz devam eden Ataol Behramoğlu; Türkiye’de ilk siyasal kabare denilebilecek eseri “İyi Bir Yurttaş Aranıyor” eserini yazmış, Rusça, Fransızca ve İngilizce olarak dünyaca ünlü şairlerin çevirilerinden derlediği “Kardeş Türküler” kitabını yayımlamış ve “Son Yüzyıl Büyük Türk Şiiri Antolojisi” adlı eseri üzerinde çalışmalara başlamıştır. 1982 yılında Barış derneği yöneticiliğinden ve kuruculuğundan 10 aylık bir hapis cezasına çarptırılmış ve cezaevinde bulunduğu dönemde Asya ve Afrika Yazarlar Birliği’nin Lotus Ödülü’ne layık görülmüştür. Bir sonraki yıl toplam 8 sene hapis cezasına çarptırılan Behramoğlu, 1984 yılında gizlice Fransa’ya gitmiş ve ailesini de bir şekilde yanına aldırmıştır. 1989 yılına kadar yurtdışında kalan Ataol Behramoğlu, bu süreçte yine bir çok şiir kitabı yayımlamış, bir kaç antoloji eseri ortaya çıkarmış, “Anka” adlı dergiyi kurup yönetmiş ve pek çok ülkeye gidip konuşmacı olarak şiirlerini okumuştur.
1989 yılında hapis cezası kaldırılınca Türkiye’ye dönen sanatçı, Pendik Belediyesi’nde kültür danışmanlığı yapmaya başlamış daha sonra Simavi Yayınları’nda editörlük yapmaya devam etmiştir. 1995 yılına gelindiğinde Türkiye Yazarlar Sendikası tarafından genel başkanlığa getirilen Ataol Behramoğlu, 1999’a kadar bu görevi üstlenmiş, ardından 2003 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Rus Dili ve Edebiyatı bölümünde doçentlik yapmış, 2009 yılında Beykent Üniversitesi’ne geçerek profesörlük yapmış, en son olarak da hala İstanbul Aydın Üniversitesi’nde öğretim görevliliği yapmakta ve Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı görevinde bulunmaktadır.
Yazar : N.B.
Kaynak : http://www.mailce.com/ataol-behramoglu-kimdir.html
Bir yorum yazın