Her zaman duyarsın. “Sadece kendin ol.” Hepimizin ulaşmak için çabaladığı büyük bir başarıya benziyor. Ama bir dakika bekleyin. Ne anlama geliyor?
Bir narsistin kim olduğu için narsist kalması mı gerekiyor? Sosyal fobileri olan insanlar duvarlarında kilitli kalmalı mı?
Gerçek benlik korkusuzdur.
Şimdi şunu düşünün: narsist ve münzevi gerçekte oldukları gibi değiller. Kendinden korkmaları ve düşünceleri onları gölgede bırakır. Gerçek benlikler, üzerimize yerleştirilen etiketleri ve bulanık yargıları bırakıyor. İddialı maske yok. Başkalarının pelerinlerini çıkardığımızda bizleriz. “Ben buyum” olduğunu iddia ettiğimizde, bu sadece bir varsayımdır. Yaşamınızı şekillendirmek için size bir ömür boyu birikmiş inançlar ve düşünceler yerleşmiştir ve gerçek kendinizi yeniden şekillendirmeniz gerekir.
İçinizdeki çocuğunuza ulaşın ve biraz gevşeyin.
Çocukların yapmak istediklerini özgürce yaptıklarını ve geri kalanların ne düşündüğünü önemsemediklerini fark ettiniz mi? Anlarında mutlu kalırlar. Bu gerçek doğanın temsilcisidir. Normlara uymaları için henüz sosyalleşmemişler. İnsanların aptal veya umursamaz olduklarını düşünmeleri umurlarında değil.
Topluma uymaya çalıştığımızda, başkalarının ne düşünebileceğine dair korkulu düşüncelerden oluşan gerçek öz-doğayı bastırırız. Yargılanmaktan endişeleniyorsanız, endişelendiğiniz gerçek siz değilsiniz, sosyal norm tarafından yaratılan sizsiniz.
Sezginizi takip edin.
Kendiniz olmanın en önemli kısmı sezginizi takip etmektir. Başkalarına karşı sorumluluk hissettiğinizde, onların mutluluğu sizinkinden daha önemli hale gelir. Yeni bir yere taşınma dürtüsünü görmezden geliyorsun, yerine getirmeyen işlerde kalıyorsun çünkü başkalarının senin hakkında ne düşüneceğinden korkuyorsun. Konfor alanlarının dışına çıkmak, başkalarına karşı başarısız görünmenizi sağlar, böylece eski alışkanlıklarınıza bağlı kalır ve inanılmaz mutsuzluk yaratırsınız.
Bir yorum yazın