Antik Mısır’da Mumyalama Geleneği ve Yöntemi

Mumya, çeşitli işlemler uygulamak suretiyle çürümesi önlenen cesetlere verilen isimdir. İlk örneklerine Antik Mısır’da MÖ 15.yüzyılda rastlanan mumyalama tekniği, çok tanrılı dinlerden miras kalmıştır. Mısırlıların mumyalama geleneğinin temelinde ahiret inancı yatmaktaydı. Onlar, ölülerinin ruhlarının öteki dünyada dirilip yeniden bedenlerine döneceklerine inanmışlar ve bedenlerinin sağlam kalması amacıyla da mumyalama işine büyük önem vermişlerdir.

Mumyalama Yöntemi:

Tahnit adı verilen mumyalama yönteminde, bugün detaylı olarak bilinmeyen ilaçlar kullanılmaktaydı.

Bir cesedin mumya haline getirilme işlemi 70 güne kadar sürmekteydi. Ölen kişinin cesedini 3 gün bekletilmesinin ardından beden potasyuma batırılır ve bir hafta bekletilirdi. Bir haftanın sonunda organları çıkarılmaya başlanırdı.

Ölülerin akciğer ve böbrekleri sol taraflarından kesik açılarak alınırken, beyin burundan özel bir aletin sokulup alın kemiğinin kırılması ile çıkarılıyordu. Kalbin öte dünyada yargılama işleminde kullanılacağı inancı olduğundan genelde çıkarılmıyor, çıkarılsa dahi mumyalanarak tekrar bedene yerleştiriliyordu. Çıkarılan tüm organlar “kaponik” adı verilen 4 ayrı çömleğe konulurdu.
İç organları çıkarılan beden tuz ve karbonat karışımından oluşan natron ile kaplanır, kurutulurdu. Natron ’da 40 gün bekleyen ceset Nil Delta’sında suya batırılırdı. Bedenin esnek kalması ve şeklini koruması için yağ ve reçineye batırılan talaş ve saman gibi maddeler vücuda yerleştirilirdi. Vücutta yerleştirme sırasında oluşan açıklar palmiye ipliği ile dikilir; keten bandajlar kullanılarak, dua ve büyüler eşliğinde sargı işlemi yapılırdı.


Mumyalanan bedenler taş lahitlerde ya da yağlanmış tahta tabutlarda muhafaza edilirdi. Mısırlılar insan dışında kedi, köpek gibi hayvanları da mumyalamışlardır.

Kaynaklar:

Ana Hatlarıyla Antik Mısır’da Mumyalama


https://tr.wikipedia.org/wiki/Mumya