Vazgeçememe Hastalığı: Concorde Yanılgısı

Mutlu olamadığınız uzun ilişkilerinizi çok emek verdim diyerek bitirmekte zorlandığınız veya bitirmemek için uğraştığınız oldu mu?  Ya da okuduğunuz ama bir türlü sevmediğiniz kitabı buraya kadar geldim diyerek sıkıla sıkıla bitirdiğiniz oldu mu? Peki, bahis oyununda paranızın çoğunu öncekilerde kaybedip son oyunda geri almak umuduyla tüm paranızı ortaya koyduğunuz oldu mu? Çoğumuzun muzdarip olduğu hayatımızda önemli yeri olan ancak sadece adını koyamadığımız bu “vazgeçememe” durumuna Psikoloji, Concorde Yanılgısı demiş. Adını bir uçaktan alan bu teorinin ilginç hikayesine ve insanlar üzerindeki etkisine gelin bir bakalım.

Teorinin ismi Concorde isimli supersonic  uçaktan gelmektedir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra sesten hızlı uçabilen bir yolcu uçağı yapma fikri ortaya atılmıştı. İngiltere başta olmak üzere birçok ülke komiteler kurdu ve uçak tasarımlarına başladı. 1950’lerin ve 1960’ların prototip raporlarında başarısız olacağı tahmin edilmişti. Ayrıca Concorde uçağının yakıt maliyeti yüksek ve yolcu kapasitesi oldukça azdı. Tüm bunlara rağmen proje çok fazla emek, zaman ve paraya mâl olduğu için kimse vazgeçmek istemedi ve üretime devam edildi. 1976’da kullanıma sunuldu. 5 Temmuz 2000 tarihinde ise 113 kişinin ölümüne sebep oldu ve 2003 yılında emekli oldu.

Concorde teorisinin alınmış olduğu olaya bakacak olursak; daha önce yapılan yatırımların kayıpları değil, emekleri referans alınarak yatırım yapılan şeylerin kaybedileceği gerçeğinden kaçmak için daha fazla yatırım yapılması mantığıdır. Kaybettiğimiz şeyler bizi harekete geçirerek daha riskli davranışlar sergileriz. Başta söylemiş olduğum bahisçi mantığı teorinin en yaygın örneğidir. Örnekleri şu şekilde çeşitlendirebiliriz; evliliği mutlu olmayıp bu saatten sonra boşanılmaz diyerek devam edenler, otellerdeki açık büfelerde verdiğim para kadar yemeliyim diyenler, verimli olmadığı halde kursa yazıldım artık diyerek devam edenler.

Kısacası bu teoriyi bize zarar veren şeylerden vazgeçememe durumu olarak nitelendirebiliriz. Vazgeçmek çoğu zaman zor olabilir ve emeklerimiz için üzülebiliriz bu gayet normal. Fakat bazen emekler boşa gitmeli, mutsuz olduğu yerde durmamalı insan. Yeri geldiğinde vazgeçmeyi bilmeli. Unutmayın; hayat mutsuz olduğumuzu bile bile çabalayacak kadar uzun değil.

Kaynak