Yüz yüze görüşmeden önce yazılı bir toplantı yapın.
Meslektaşlarınızla bir şey tartışacak mısınız? Toplantının gerçekleşmediğini ve planlarınızı tamamen e-posta yoluyla iletmeniz gerektiğini varsayın. Düşüncelerinizi içeren bir e-posta taslağı oluşturun.
E-postayı gönderip göndermediğiniz önemli değildir. Fikirlerinizi net bir şekilde düşündükten sonra, toplantı geldiğinde bunları akıllıca iletebileceksiniz.
Kağıt ve kalemle başlamalı
Hayatta veya işte önemli bir sorunla mı mücadele ediyorsunuz? İlk içgüdünüz bir kağıt parçası alıp yazmaya başlamak olmalıdır. Çözüm için tüm farklı fikirleriniz dahil, sorunun tüm unsurlarını not edin.
Bunaltıcı gibi hissettiren birçok sorun, bunları yazdıktan sonra aniden basitleşir.
Açıklamalar yazılarak kafa karışıklıkları giderilir.
En popüler çalışma taktiklerimden biri Feynman Tekniğiydi. Bu teknik, matematik, fen ve diğer konulardaki zor problemleri anlamayı kolaylaştırmak için yazıyı kullanmaktan ibarettir.
Çoğu zaman, sadece bir açıklama yazmak kafa karışıklıklarını çözecektir. Bunun nedeni, fikirlerin farklı bileşenlerinin çok büyük ve çok sayıda olması, tamamlanmış bir anlayışa birleştirilemeyecek kadar çok olmasıdır. Yazmak, bu kapasite kısıtlamasını çözer ve tamamlanmış bir fikri bir araya getirmenize olanak tanır.
Yazmak Düşüncelerinizi Kaydetmez, Sizin Düşüncenizdir.
Bir arkadaşım ve çok satan yazar olan James Clear, bir keresinde bana düşüncelerini kaydetmek için değil, bir konu hakkında ne düşündüğünü anlamak için yazdığını söylemişti.
Ben aynı şekilde hissediyorum. Yazmadan, basitçe kafatasımda çarpışan tonlarca kaydedilmemiş fikrim olmayacaktı, ama bu fikirlerin var olmayacağıydı. Kaydedildiklerinden çok daha fazla yazma eylemiyle yaratılırlar.
Düzenli yazmazsanız, düşünme kaliteniz düşer. Yazmak size harici bir beyne erişim sağlar, fikirlerinizi keskinleştirir ve düşüncelerinizi daha akıllı hale getirir.
Bir yorum yazın