Nazilerin İnsaların Üzerinde Denediği İnanılması Güç Deneyler

İkinci dünya savaşını incelediğimizde büyük bir korkuya kapılırken bir de ikinci dünya savaşında insanlar üzerinde yapılan deneylere göz attığınızda
kendinizi bir bilim kurgu romanı okuyormuş gibi hissedirsiniz. Lakin Nazi Almanya’sında yapılan deneyler oldukça ürkütücü ve tüm çıplaklığı ile
gerçektir. Bu yazımızda Nazi Almanya’sında askeri bilim insanları tarafından yapılmış en ürpertici 4 deneye yer vereceğiz.

Suni döllenme deneyi:
Nazi bilim insanları toplama kampında bulunan kadın mahkumlar üzerinde çeşitli deneyler yapmaya karar vermişlerdi. Bunlardan bir tanesi de suni
döllenme deneyi idi. Bu karardan sonra Dr. Carl Clauberg türlü türlü işkencelere maruz kalmış 300 kadını suni olarak döllendirmeye başladı.
Buraya kadar her şey normal gelebilir ama işin en vahşi tarafı Clauberg’in bu kadınlar tam birer vahşi doğurabilmesi için döllendirme esnasında
insan spermi yerine hayvan spermi kullanmasıydı. Bununla amaçlanan şey ise hayvan-insan kırması bir varlık ortaya çıkarmaktı. Ancak bu konuda
başarılı olamayan Clauberg kadınların doğurganlıklarını ellerinden almaya odaklandı çünkü bu deneye dahil olan kadınlar halen regl oluyorlardı.
Alman ırkını korumak için Sterilizasyon adı verilen bir tedavi(!) ile kendilerine göre zararlı gördükleri ırkların kısırlaştırılmasını sağlamak
bu vahşetin en korkunç örneklerinden biridir.

Beyin hasarı deneyi:
Nazi kampında bulunan doktorlar, yaptıkları ve yapacakları deneyleri daha çok çocuklar üzerinde yapmaya özen göstermişlerdir. Bunun sebebi
ise çocuk bünyesinin bir hastalık ya da deney karşısında verdikleri tepkinin ilgilerini çekmiş olmasıydı. Nazi kampı doktorları bu deneylerinde
daha çok 10-12 yaşlarında çocukları denek olarak kullanmışlardır.
Bir sandalyede sıkıca bağlı duran çocuk kıpırdayamayacak halde bekletilir. Bu mekanizmanın üzerinde kurulu bir çekiç bulunur ve bu çekiç her 3
saniyede bir çocuğun kafasına sert bir şekilde vuracak şekilde ayarlanmıştır ve bu durum uzunca bir süre devam eder. Artık zavallı çocuk acıdan
çıldırıp delirene kadar bu durum devam artık. Deneyin sonunda doktorlar ise çocuğun kafatasını açıp beynin hasar gören kısımlarını incelerler.

donma deneyleri:
Bu deneyler dünyada dachau hipotermi deneyleri olarak bilinmektedir. Alman ordusu zorlu doğu cephelerinde karşılaşacakları durumları simüle etmek
ve buna göre önlem alabilmek için bu acımasız deneye başvurmuşlardır.
Bu deney iki bölümden oluşmaktaydı birinci bölümde bir erkeğin vücut sıcaklığı kaç dereceye düşerse ölür sorusuna cevap aramaktaydı. İkinci
bölüm ise ölmek üzere olan donmuş bir erkeğin tekrardan vücut ısısının nasıl normale döneceğidir.
Deneye başlamadan önce alman ordusu denekleri önce buz dolusu banyoya yatırdıktan sonra dondurucu soğuğa bırakırlardı. Bu deneyde 300 erkek kullanılmıştır.
Daha sonra bu deneyin kadın ve çocuklar üzerinde nasıl tepkilere neden olacağını merak eden doktor bu deneyi onlar üzerinde de denemeye başladılar.

Bebekler üzerinde yapılan deneyler:
1943’te ruth elias auschwitz’te doğum yaptı ve daha sonra bir ss doktoru, bebeğin ne kadar süre yemeksiz yaşayabildiğini görmek için
annenin göğüslerini tıbbi bir deneyin parçası olarak ip ile bağladı. anne ruth bu kamptan sağ olarak çıktıysa da bebeği ölmüştü.
bu gibi benzer deneyler birçok anne ile yeni doğmuş bebeği üzerinde yapıldı ve yüzlerce bebek ile annesi, benzer şekilde öldürüldü.