Josef Mengele Namı Diğer Ölüm Meleği

2.Dünya Savaşı sırasında Nazi toplama kaplarında yaptığı insanlık dışı ve vahşice deneylerle bilinen Josef Mengele 1911 senesinde Karl Mengelenin en büyük oğlu olarak dünyaya geldi. Sert ve disiplinli bir babaya sahip olduğu için şefkat eksikliği hissederek ve babasından soğuk ve uzak yaşayarak  büyümüştür. Ancak buna rağmen küçük kasabasındaki insanlara göre o, kibar, güler yüzlü ve dakik bir insandı. Bu yüzden sevilen bir gençti. Kendisi müziğe, sanata ve kayak yapmaya ilgi duyar, giydiklerine dikkat eder, özel dikim takım elbiseler giyerdi.

Milyonlarca insanın ölümünden sorumlu sayılan Mengele, Münih ve Frankfurt Üniversitesinden mezun olduktan sonra tıbbı antropoloji üzerine doktora yaptı. 1938 yılında ise tıp diplomasını aldı. Aryan ırkın üstünlüğüne inandığından ve bu saf ırkı yaratmak istediğinden o dönemde ırkçılığın üstün düzeyde olduğu Nazi partisine katıldı. 2.Dünya Savası başladığında ise savaş doktoru olarak işe başlamış, gösterdiği başarılar nedeniyle madalya almış ve yüzbaşı rütbesine yükselmiştir. Ancak sonrasında yaralanınca “savaş sırasında kullanılamaz” raporu aldı ve Hitler tarafından Auschwitz kampına gönderildi.

Dinsel ve ideolojik olarak düşüncelerini gerçekleştirebilmek için eline müthiş bir fırsat geçmişti ve o da insanlığa olan öfkesini giderebilmek için eline geçen bu fırsatı insanlık dışı yöntemlerle değerlendirdi.

Nazilerin Toplama Kampında Yaptığı Bir Başka Ürkütücü 'İşkence': İnsan Derisinden Abajur - onedio.com

Çalıştığı kampta daimi olarak elinde olan beyaz eldivenleri ve kırbacıyla günlerce aç ve susuz halde trenlerle kampa gelen Yahudiler, çingeneler, eşcinseller ve engelliler arasından deneyler sırasında işine yarayabilecekleri sağ tarafa ayırıp geri kalan esirleri ise sol tarafa ayırıyordu. Sol tarafa giden insanlar insan fırınlarına  ve gaz odalarına gideceklerdi.

Onun aradığı soruların çok kapsamlıydı çünkü o sadece bir alanda değil, bir çok alanda deneyler yapmıştır. İlgisinin büyük bir kısmı ise ikizler üzerineydi. Kampta çeşitli ırklara, dinlere mensup olan ikizler üzerinde birçok deney yapmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir:

İkizlerden birinin çektiği acıyı diğer ikiz hissedebilir mi? Bu sorunun cevabını bulabilmek için iki ayrı odaya aldığı ikizlerden birinin vücudunda uzuvları koparılırken yan odadaki ikizin hissedip hissetmediği gözlemleniyordu. Ayrıca ikizlerin DNA’sındaki benzerliklerden yararlanıp onları doğduktan sonra tek parça yani siyam ikizi yapabilir miydi? Bunun için de yüzlerce ikiz çocuk kullanmış ve deney odasına getirdiği çocukları annelerinin yanına sırtlarından birleşmiş olarak, tek bir parça halinde gönderiyordu.

Savaş döneminde oldukları için ordunun işine yarayacak bilgileri sağlamak amacıyla da yine kamptaki esirlerden faydalanıyordu. Farklı boy ve kilo skalalarında olan insanlar için oluşturduğu ve Atlantik okyanusu koşullarına sahip olan havuzlara esirleri koyarak ölmeleri bekleniyor ve gözlemler not ediliyordu. Bu deney sayesinde Atlantik okyanusuna düşen bir pilotun ne kadar yaşayacağı ve ne kadar süre içerisinde kurtarılması gerektiği sorusunun cevabı bulunmaya çalışılıyordu.

Deney Bahanesiyle Binlerce Çocuğu Öldüren Bir Nazi Doktoru: Ölüm Meleği Mengele - onedio.com

Yine esirleri içine yerleştirdiği özel kapsüllerdeki havayı azaltarak veya arttırarak bir pilotun dayanabileceği alt ve üst basınç sınırlarını bulmaya çalışıyordu.

Deneylerinden bir diğeri ise uzvunu kaybetmiş bir insanın ne kadar yaşayacağını bulmak idi. Bu deney en çok insan ölümüne neden olan deneydi. Çünkü bebeğinden yaşlısına bir çok insanının parmağı, eli, kolu koparılmış ve bu işlemler herhangi bir tıbbı müdahale ve morfin kullanılmadan yapılmıştır. Bu deneyler ile de trafik kazasında veya uçak kazasında yaralanan birinin ne kadar yaşayabileceğinin cevabımı bulmak amaçlanmıştır.

Bir insan bir maymuna hamile kalabilir mi veya boy uzatmak mümkün mü gibi çeşitli sorularında cevabını aramıştır. Yaptığı deneyler sonucunda 2 milyondan fazla insanın ölümüne sebebiyet verdiği söyleniyor. Hatta o dönemler Yahudiler arasında popüler olan şöyle bir söz vardı: Auschwitz denen bir yer var ve oraya gidenler ya hemen ya da bir süre sonra öldürülüyor ama mutlaka öldürülüyor.

Tüm bu çalışmaların kapsamı tam olarak bilinemeyecek çünkü savaşın sonlarına doğru, 17 Ocak 1945’te Rus ordusu Almanya’ya girince  kamyonlar dolusu evrak yok edilmiştir. Mengele ise Auschwitz’den Arjantin’e kaçtı ancak yakalanacağı korkusuyla sonrasında ise  Brezilya’ya gitti. Ölümüne dek hatırlanmadı ve suçlarının cezasını çekmeden, yüzerken geçirdiği felç nedeniyle 1979’da boğularak öldü.

Deney Bahanesiyle Binlerce Çocuğu Öldüren Bir Nazi Doktoru: Ölüm Meleği Mengele - onedio.com

Şimdilerde ise dünyanın büyük bir kısmı onu bir vahşi olarak tanımlıyor. Ancak onun sadece tutkulu bir bilim adamı olduğunu düşünenlerde azımsanmayacak derecede fazla. Yaptığı tüm bu deneyler ne kadar insanlık dışı ve hoş görülemeyecek kadar acımasız olsa da deneyleriyle tıp, psikoloji, havacılık gibi alanlara büyük bir katkısı olmuştur. Şimdi asıl olarak sormamız gereken soru o aslında bir dahi mi yoksa vahşi mi?

Kaynak